Diyabet ve Göz

Diyabet ve Göz Malatya

Diyabet; gözün arkasında bulunan retina tabakasındaki damarları etkileyen, bu bölgede hasara neden olan bir rahatsızlıktır. Vücutta etkilediği önemli fonksiyonlardan biri de görme fonksiyonudur. Diyabet süresi 15 yılın üzerinde olan hastaların yaklaşık %75’inde diyabetik retinopati görülür. Hastalığın süresi uzadıkça, gözleri etkileme oranı da artar. Bu nedenle diyabet hastalarında düzenli göz muayenesinin önemi büyüktür.

Diyabete bağlı göz rahatsızlıkları, düzenli takip ve doğru yaklaşımla kontrol altına alınabilir. Fonksiyon kaybı %100 engellenemese bile, hastaların büyük birçoğunda görme kabiliyeti maksimum seviyede tutulabilir. Diyabetik retinopati hastalarında da hem enjeksiyon hem de cerrahi yöntemlerle tedavi mümkündür.

Diyabet ve göz hastalıkları Malatya hakkında daha fazla bilgi almak için Yrd.Doç. Dr. Oğuzhan Genç ile iletişime geçebilirsiniz.

Diyabet Göz Sağlığını Nasıl Etkiler?

Diyabet; insülin eksikliğine ya da insülinin etkinliğinin azalmasına bağlı olarak kan şekerinin yükselmesi (hiperglisemi) ile karakterize olan bir rahatsızlıktır. Şeker hastalığı; göz de dahil olmak üzere vücudun birçok fonksiyonunu etkiler. Gözde yarattığı sorunların başında ise görme fonksiyonunun azalması gelmektedir. Diyabet, retina tabakasındaki damarlarda hasara neden olur. Bu hasar ilerledikçe, “makula” adı verilen görme merkezinde ödeme neden olur. Bu ödem zamanla, ilerleyici bir şekilde görmeyi azaltabilir. Bununla birlikte gözde kanama yaparak, ani görme kaybına neden olabilir. Ayrıca diyabet hastalarında katarakt görülme olasılığı, şeker hastası olmayan kişilere oranla çok daha fazladır.

Diyabetin Neden Olduğu Göz Hastalıkları Nelerdir?

Diyabet;

  • Katarakt rahatsızlığının önemli bir nedenidir.
  • Görme sinirlerini etkileyebilir ve göz kaslarının felç olmasına neden olabilir.
  • Göz kaslarındaki felce bağlı olarak paralitik göz kaymasına yani şaşılığa neden olabilir.
  • Retina tutulumuna (Diyabetik retinopati) neden olabilir.
  • Diyabetin ileri evrelerinde göz içi basıncı artar. Yani glokom ortaya çıkabilir.

Bu rahatsızlıklar, göz sağlığını ciddi şekilde tehdit eden rahatsızlıklardır. Eğer zamanında müdahale edilmezse, ilerlemeye devam eder. Sonuç olarak da körlüğe neden olabilir. Diyabete bağlı oluşan en yaygın göz rahatsızlığı ise diyabetik retinopatidir.

Diyabetik Retinopati (Retina Tutulumu) Nedir?

Diyabetik retinopati; şeker hastalığına bağlı olarak retina damarlarının hasara uğramasıdır. Diyabet olan hastalarda retina tutulumu görülme oranı %40 – 45 civarıdır. Diyabetik retinopati, ilerleyici bir rahatsızlıktır ve 3 farklı evreye ayrılabilir:

Başlangıç diyabetik retinopati

Retina damarlarındaki tıkanıklığa bağlı olarak mikroanevrizma yapıları görülebilir. Ancak bu aşamada genellikle belirtiler ortaya çıkmaz. Dolayısıyla muayene yapılmazsa, hastanın hiçbir şikâyeti olmayabilir. Bu aşamada yapılan muayene ile diyabetik retinopatinin erken tespiti hastalığın kontrol altına alınması açısından çok önemlidir.

Makülopati

Makülopati aşamasında ise maküla bölgesindeki damarlar zedelenir. Bu bölgede ödem oluşur. Bu nedenle görmenin kalitesi de zamanla azalır. Bulanık ve az görme şikâyetleri ortaya çıkabilir.

Proliferatif diyabetik retinopati

Gözün içerisinde, istenmeyen bölgelerde yeni damarların gelişmesine bağlı oluşan rahatsızlıktır. Bu damarlar göz içerisinde kanama olmasına neden olur. Göz tansiyonunu yükseltebilir. Dolayısıyla ani görme kayıplarına neden olabilir.

Diyabetik Retinopati Tanısı Nasıl Konur?

Diyabetli hastalarda görmenin azalmaya başlaması diyabetik retinopatinin belirtisi olabilir. Ancak diyabet ilerledikçe görme kaybının daha fazla olabileceği de unutulmamalıdır. Diyabete bağlı görme sorunları birçok hastada erken dönemde ortaya çıkmaz. Bu ihtimaller düşünülerek, diyabetli kişilerin erken dönemde göz muayenesi olması tavsiye edilmektedir. Hastalık göz fonksiyonlarını ilerleyici bir şekilde bozduğu için de göz muayeneleri rutin hâle getirilmelidir.

Diyabetik retinopati olan hastalarda en etkili tanı yöntemi “fluorescein anjiyografisi”dir. Bu yöntemde, koldaki damarlardan boyayıcı bir madde verilir. Bu esnada göz filmi çekilerek, retina damarlarındaki hasarın durumu anlaşılabilir. İşlem tamamen zararsızdır. Göz sağlığı için de risk oluşturmaz. Ancak nadiren bulantı, kusma ya da kaşıntı gibi yan etkilere neden olabilir.

Diyabetik Retinopati Nasıl Tedavi Edilir?

Diyabetik retinopatide hastalığın seyrine göre farklı tedavi yöntemleri tercih edilebilir:

Erken evre hastalarda en etkili tedavi yöntemlerinden biri argon lazer fotokoagülasyondur. Bu yöntemle diyabetik retinopati hastalarının %80 – 90’ında körlüğü engellemek mümkündür.

Diyabetik retinopati tedavisinde bir diğer yöntem ise göz içi enjeksiyonlardır. İğne tedavisi olarak da bilinen bu yöntemde anti-VEGF etkisi olan iğneler kullanılır. Bu iğneler gözde yeni damar oluşumunu baskılayarak, retina ödemini azaltır.

Tedavide geç kalınmış ya da lazer tedavisinden etkin sonuç alınamayan hastalarda ise vitrektomi tercih edilebilir. Vitrektomi, cerrahi bir yöntemdir. 1 mm’den ince aparatlarla yapılan operasyonda, göz içi sıvısı içerisindeki kanamanın temizlenmesi hedeflenir. Temizlenen göz içi sıvısı yerine uygun sıvılar enjekte edilir.

Malatya Diyabetik Retinopati Tedavisi

Görme kaybı, diyabetin en yaygın etkilerinden biridir. Bu nedenle diyabetli hastaların takibinde, göz muayeneleri önemli yer tutar. Olası görme kayıplarını engellemek için hasta henüz görme kaybından yakınmadan göz muayenesinin yapılması gerekir. Erken dönemde teşhis edilen hasarların birçoğu, hastanın yaşam kalitesini yükseltecek şekilde kontrol altına alınabilmektedir. Bu nedenle diyabet takip ve tedavisinde göz doktorlarının rolü büyüktür. Diğer tüm sistemik hastalıklarda olduğu gibi şeker hastalığında da hastalığın kontrolü göz bulgularının ilerlemesinin yavaşlatılması veya durdurulması açısından önem arz etmektedir.

Malatya diyabetik retinopati tedavisi ve diyabete bağlı göz hastalıkları için Yrd. Doç. Dr. Oğuzhan Genç ile iletişime geçebilirsiniz.

Şimdi Ara!
Yol Tarifi